Sayfaları çevirdikçe, "mutlu olmak için bahsettiği konular da ne böyle, çok basit" demiştim." İnsan bu ufak tefek şeyleri zaten hep yapmıyor mu? Bundan bir kitap yazmak biraz tuhaf değil mi?" diye düşünmekten kendimi alamamıştım. Neden sonra farkettim ki kitabı elimden bırakamıyorum. Sadece plajda uzanırken değil, sabahları erkenden kalkıp hatta gece yatarken de okumaya devam ediyorum.
Küçük pratiklerdir aslında yaşamımızda mutluluğu yakalamamızı sağlayan. Hepsi birbirini tetikler ve o "content", huzurlu ruh hali gelip yerleşir üzerimize.
Bu yazıda değinilecek olan Gretchen'ın söylediği emirlerden "düzenli ol" kavramıdır mesela. Düzenli olmanın aslında hayatımızı da bir şekilde düzene soktuğu gerçeği yadsınamaz. Üzerine düşünüldükçe de mantıklı gelir. Pratikte bir düzen hastaları vardır bir de tembeller elbette. İş güç, çoluk çocuk, evcil hayvan gibi bağlılıklarımız da bizi çevremizi veya evimizi her daim düzenli tutmaktan alıkoyabilir kimi zaman. Ve elbette çok doğaldır bu.
Bazen zordur bu pratik şeyleri yapmak nedense. Ruh yorgunluğu, kafa yorgunluğu, bıkkınlık ya da fazla aktiflik gibi şeyler girebilir aranıza düzenle. Ve bu çok normaldir.
Önemli olan bu "evini, odanı düzenli tut" fikrini benimseyebilmek ve mümkün olduğunca hayata geçirebilmektirç Aklınıza her geldiğin de yastıkları düzeltip, evi süpürmek veya dolapları parça parça da olsa toplamak gibi ufak tefek şeyler yaparak başlayabilirsiniz. Mesela çok uzun zamandır kullanmadığınız ve işe yaramayan ıvır zıvırları atıp fazlalıklardan kurtulup daha açık mekanlar elde ettiğinizde ve herşeyi yerli yerinde tuttuğunuzda aradaki farkı göreceksiniz. Yani nasıl daha huzurlu hissettiğinizi.
Ben işe yazlık tişörtlerimin durduğu çekmeceyi yeniden düzenleyerek ve kıyafetlerimi renklere göre kategorize ederek başladım işe. Hepsi aynı anda olmaz tabi ama bu bile çok iyi hissettirdi. Her sabah kıyafetlerimle kavga yaşamadan güzelceee alıp aralardan, diğerlerinin de katlarını bozmadan çekmeceyi kapatmayı başarabiliyorum artık:) ve inanın çekmeceyi her açtığımda daha mutlu oluyorum. Ve aslında ne kadar çok tişörtüm olduğunu ve sevdiğim birkaç parça eşyanın gerilerde kaldığı için hakkını veremediğimi görmüş ve kendilerini değerlendirmeye almış bulunuyorum.
Siz nereden başlamak istersiniz?:)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder