19 Eylül 2012 Çarşamba

14- AYKIRI OL! FARKLI BAKIŞ AÇILARI GELİŞTİR! Mutlu Ol!


Her zaman her yerde farklı bakış açısına sahip olan birileri, düzene isyan eden, rutine karşı çıkan asiler, bir de bu yönden bakalım diyenler vardır. Muhalefetin olduğu yerde farklılık, yenilik, anlayış, empati vardır...

"insanin tüm evrende kesin olarak düzeltebilecegi tek bir şey vardır: kendisi."
demiş Aldous Huxley... aslında ne kadar da doğru söylemiş..insan kendi bakış açısını ve bunun sonucu olarak da kendini değiştirmeyi başarabilse bir, bazı şeylerin daha farklı olabileceğine inanıyorum. Bu noktada da alklıma N. Murray Butler'ın sözleri geliyor:
"Dünyada üç grup insan vardır.
Bir şeyi ortaya çıkaran veya yapan,
bir şeyler için savaşan küçük seçilmiş bir grup. 
Bir şeyin yapılmasını seyreden veya sadece
konuşup yerinde sayan büyükçe başka bir grup. 
Ve neyin olup bittiğini bilmeden yaşayan muazzam bir kalabalık."

Bir kendimizi sorgulayalım bence..çevremizde bunca olay olup biterken biz ne yapıyoruz, ne yapabiliyoruz, nereye gidiyoruz, niye bu kadar yönlendirilmeye meyilliyiz? neden yukarıdaki kuşlar gibi hemen hepimiz aynı yöne bakıyoruz da birimiz de başka yönlere kafamızı çevirmiyoruz? Ya da gagamızı suya sokup da aslında alt tarafta neler olup bittiğini göremiyoruz? su aslında o kadar da bulanık değil..birçok şey ortada, üzerinden şöyle bir bakılsa bile görünse de niye aykırı durmaya cesaret edemiyoruz..? niçin onca şey olup biterken "yeteeer, durun artık" diye bağırmalarımız sosyal paylaşım sitelerinde sadece birkaç görsel olarak vücut buluyor? Önceleri kollarımıza bant olarak taktığımız siyah kurdaleleri şimdi profil resimlerimizde paylaşmakla yetiniyoruz.. Ne kadar da yapay, sesini bile "trendy" bir şekilde çıkaran bir topluma dönüştüğümüzün niye farkına varamıyoruz? Baktığımız resimlerde üzülmek, duyduğumuz haberlerle gözyaşı dökmek neye çare? ertesi gün ateşin düştüğü yerden başka herkes, herşeyi unutmuyor mu? halbuki daha birinin acısı bitmeden, bir diğeri patlak veren bu olayların ardı arkası kesilmiyor...bunlar olurken kafa yapılarımızı değiştirmeyi düşünmüyor muyuz? Biz bir yerlerde yanlış yapıyoruz galiba demiyor muyuz?

Guguk Kuşu'ndan bir sahne..
Jack Nicholson'nın başrolünde oynadığı, sistem karşıtı bi adamın, akıl hastanesine "deli" diye sokularak sonradan nasıl delirtildiğini anlatan Guguk Kuşu'nu hatırlamadan edemiyorum. Filmde McMurphy, devasa musluğu kaldıracağına dair akıl hastanesindeki koğuş elemanlariyla iddiaya girer, birkaç başarısız denemeden sonra vazgeçer, yüzünde başarısızlığın ayni zamanda da zafere ulaşamamanın verdiği hırsın yansıması vardır sadece ve şöyle der: "en azından denedim".

Önemli olan bir sürü psikolojisi içerisinde kaybolup gitmemektir, farkında olmaktır.. farklı bakış açıları geliştirmek, farklı görüşlere açık olmak ve bize sunulanları sorgulamadan almamaktır. İnsan en büyük değişimi kendisinden yapmalıdır. Aykırı ol! bugün değişik birşey yap ve karşı olduklarına niye karşısın, kabul edip benimsediklerini niye yapıyorsun bir onu düşün, bir değişiklik yap ve kendini değiştirerek, kafanı değiştirerek işe başla.. En azından bir dene!....



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...